Kirliliğinin Çevresel Etkileri

Gerçekte sanayinin çevre üzerindeki olumsuz rolü belki diğer tüm faktörlerden çok daha fazladır. Ülkemizde özellikle sanayi kuruluşları sıvı atıkları ile su kirliliğine bağlı olarak toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere yol açmaktadır. Su kirliliği, içme sularının sertliğini arttırmakta hatta ağır metaller yönünden zengin hâle yani “içilemez su” hâline gelmektedir. Aşırı gübre kullanımı tarlaların tuzluluğunu arttırmakta, bunun sonucunda verimsiz tarım arazilerin alanı genişlemektedir. Gereğinden fazla kullanılan deterjanlar arıtılmadan göllere ve nehirlere verildiğinden mavi ve yeşil alglerin üremesine sebep olmaktadır. Bunlarla beslenen canlılarda, toplu ölümlere sebep olmaktadır. Geri dönüşüme gönderilmeyen bir litre atık yağ (kızartma yağı gibi) bir milyon litre temiz suyu kirletmektedir.

İnsan Sağlığına Etkisi

Kolera, tifo, paratifo, dizanteri, hepatit, ishal, çocuk felci, sıtma gibi hastalıklar ne yazık ki sağlıksız sulardan kaynaklanmaktadır. Bütün dünyada ve ülkemizde su kaynaklarına olan ihtiyaca paralel olarak sınırlı bulunan bu kaynaklar üzerindeki kirlilik giderek artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her gün yaklaşık 25 bin kişi sağlıksız su kullanımından dolayı ölüyor. Tifo, kolera, dizanteri gibi ölümcül hastalıklar su ile insana geçtiği gibi gerek atık suların gerekse zirai gübrelerin kuyu sularına bulaşması sonucu amonyak ve nitrit gibi kimyevi maddelerden insan sağlığı bozuluyor. Ayrıca yer altı sularına ulaşan zirai ilaçlardan meydana gelen zehirlenmeler de insan ölümlerine yol açabiliyor.

Doğaya Etkisi

Atık sulardaki kimyasal maddeler ve organik bileşikler suda çözünmüş olan oksijen miktarının azalmasına sebep olur. Bu durum suda yaşayan bitki ve hayvanların ölüm oranlarını artırmaktadır. Bu tür sular daha koyu renge ve pis kokuya sahiptir. Hatta bazı göller veya derelerde aşırı kirlenme sonucu canlı yaşamı sona ermiş ve içerisinde atıklardan meydana gelen adacıklar oluşmuştur.

Radyoaktif atıklar da gün geçtikçe tehlike oluşturmaktadır. Bu atıklar belirli şartlarda saklanmaktadır fakat bazı durumlarda kazayla veya bilinçsiz bir uygulamayla tabiata ve yer altı sularına karışmaktadır. Radyoaktif atıklar tarafından yayılan radyasyon ise canlılarda kanser ve mutasyonlara sebep olmaktadır.

You can read this article in these languages – english, german, french, spanish, portuguese, italian, russian, chinese, indian, arabic, japanese, korean and turkish.